Editörlerden

#28
Orta Format
Diğer Yazıları

Bu güncellemenin tohumları oldukça iç karartıcı bir telefon konuşmasında atıldı. Son bir yıldır yayınladığımız güncellemelerde deadlineları sarkıtmamız, güncelleme içeriklerinde gerçekleşen son dakika aksilikleri, bireysel hayatlarımızın gittikçe artan iş yükleri gibi problemler ve rutinin ta kendisi bizim de heyecanımızı, hevesimizi köreltiyordu. "Sonlanma" sözcüğünün ilk defa kullanıldığı o telefon konuşmasının yarattığı ağırlık, bizde "Acaba diğer inisiyatifler bununla nasıl başa çıkıyor?" sorusuna evrildi. Vardığımız nokta ise büyük bir heyecan ve açlıkla bu konuda bir dosya hazırlamaya başlamak oldu. Yani bütün bu güncelleme çok kişisel bir yerden yola çıkıyor: Kendi sıkıntılarımıza çözüm ararken, dirsek temasında olduğumuz, bizimle yakın dertleri olan, benzeri örgütlülük modeline sahip oluşumlara, "Sahi, siz bunu nasıl başarıyorsunuz?" diye sormak. İçtenlikle dertleşmek bu güncellemenin konusu. 

3 çatı altında toplamaya çalıştığımız bu güncelleme; sanat oluşumları üzerine metinler, diğer oluşumlarla söyleşiler ve bu alanda yapılmış önceki çalışmaları içeren bir bağlantılar bölümlerinden oluşuyor. 

PASAJ, Deniz Kırkalı, Fatma Belkıs, İpek Çınar ve Şener Soysal gibi ağırlıklı olarak görsel sanatlar disiplininden gelen isimlerin yanı sıra; bağımsız müzik oluşumları ve müzik sosyolojisi üzerine çalışan Berna Göl, Günseli Naz Ferel ve Ümit Üret'in Torun'da gerçekleştirdikleri forumun dökümü niteliğinde bir metin de var. Güncellemeye çalışırken kavramsal çerçeveyi oturtmada bize oldukça yardımcı olan bu metin, farklı disiplinlerden gelsek de dertlerimizin ne denli ortak olduğuna işaret ediyor. 

Söyleşiler bölümünde yalnızca güncel olarak varlığını devam ettiren oluşumlara değil, sonlanma kararı alan ya da üzerine çalıştığı alanı değiştiren oluşumlara da yer vermek istedik. Bu bölümde yer alan sorularımızda özellikle odaklanmak istediğimiz birkaç kavram vardı: Bağımsızlık, örgütlülük biçimleri, kurumsallaşma, ekonomik sürdürülebilirlik. Çoğu aynı dönemde, aynı alana odaklanmış oluşumların kavramlara bu denli farklı açılardan bakması ilk anda oldukça şaşırttı. Kimi oluşum inisiyatifini kendi öz kaynağından harcayarak sürdürmekte diretir ve başka yapılardan gelecek ekonomik desteği bağımsızlığın önünde en büyük ket olarak görürken, kimi oluşum ekonomik destek olmadan çalışmanın gönüllü emek sömürüsü ve kapitalizmin eğlenceli bir sureti olduğunu düşünüyordu. Kimi oluşum içindeki bireylerin kişisel üretimini oluşumun kendisinden katiyen ayrı bir yere koyuyor, kimisi ise yaptığı işi kendisi ihtiyaç duyduğu için devam ettiriyordu. Kimileri bağımsız inisiyatifleri kurumsallaşmanın karşısında bir kale olarak görürken, kimi kurumsallaşmayı tabulaştırmanın yararsız olduğunu savunuyordu. Bu çok seslilik oldukça sevindirici ve altını çize çize gösterdiği şey şu: Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. 

Çok fazla bağımsız inisiyatif, kolektif, sanat alanı var ve bu oldukça mutluluk verici. Biz konuyu fazla geniş tutarak yolda kaybolmamak ya da eksik kalmamak adına, söyleşilerimizi fotoğrafla alakalı ya da fotoğrafçılar tarafından yürütülen oluşumlarla sınırlı tutmaya çalıştık. Bu süreçte araya kendi gençlik dönemimizde gelişmemize yardımcı olduğuna inandığımız birkaç oluşum da sıkışıverdi. O an biraz duygusal davranıp, fotoğrafla alakalı olup olmadığını düşünmeyi atladık galiba. Bunun haricinde yol göstericilerimizden diyebileceğimiz, bizim için kıymeti oldukça büyük birkaç oluşum, güncellemenin içinde yer almamayı seçti. Kişisel bir meseleden ziyade zamanla yahut enerjisizlikle ilintili olduğunu düşündüğümüz bu durum, aklımızda bir soru işareti olarak durmaya devam ediyor: Belki gerçekten de oluşumların nefesinin kesildiği bir son kullanma tarihi var ve insan bir yerden sonra bireysel çabalarına odaklanıyor (Belki sadece basitçe denk geldi, bilemiyoruz.)

Güncelleme çalışmalarına başlarken düşünmediğimiz bir başka husus da süreç sırasında Oğuz Karakütük tarafından açıldı. Bağımsız inisiyatif olmasa da inisiyatif alan, bir mal/hizmet satarak kendi ekonomik sürdürülebilirliğini sağlayan kurumsallaşmış yapıları biraz dışlamıştık. Bu yapıların bağımsızlığı dosyaya başlarken bizim için bir soru işaretiydi, ancak sürecin sonunda bağımsızlığın ta kendisi bir soru işareti haline geldi. Örneğin Orta Format olarak biz kendimizi, kendimize bağımlı hissediyoruz. Üretime devam etmek için hayatımızı kazandığımız diğer alanlardaki programımıza, gündelik yaşamlarımızdaki dertlerimize, Şener Soysal'ın bu güncellemedeki metninde de bahsettiği gibi, birbirimizin ve kendimizin HATIR'ına bağımlıyız. Bu nedenle bağımsızlık kesin yargılardan uzak, tepede bir bulut haline geldi. Romantik bir bakış açısını ikinci plana atıp sürdürülebilirliğe (hem oluşumun, hem de oluşumunu devam ettiren kişilerin sürdürülebilirliğine) odaklandığımızda belki de çözüm kurumsallaşmadan geçmeliydi. Bu nedenle Ka Fotoğraf Geliştirme Atölyesi gibi, GAPO ve Espas Kitap gibi tüzel kişiliği olan yapılarla da söyleşerek; kurumsallaşmanın kazanımlarını ve sorunlarını öğrenmek istedik.   

Bu süreçte oluşumlarla söyleşilerin yanı sıra, daha önce bu alanda çalışmış yahut güncel olarak çalışmalarına devam eden oluşumları da araştırmaya başladık. poşe, PASAJ, amberPlatform gibi oluşumların çalıştaylarına dahil olduk ve çok şey öğrendik. Elif Bursalı ve Fatma Belkıs'ın yüksek lisans tezleri, Levent Çalıkoğlu'nun Akbank Sanat'ta gerçekleşen Çağdaş Sanatta Sivil Oluşumlar ve İnisiyatifler konuşma serisi oldukça yararlandığımız kaynaklardı. Tezlerden ve konuşma serisinden haberdar olsak da diğer oluşumların yaptığı çalışmaları daha önceden bilmiyorduk. Bunun nedeni Zeynep Okyay'ın da dediği gibi, yaptığımız şeyleri belgelemek ve arşivlemek konusunda üşengeç topluluk olmamızdan geçiyor galiba. Sözü geçen çoğu çalışma ya kaydedilmiyor, ya da kayıtlar online platformlarda yer almıyordu. Biz de bu nedenle bu güncellemeye bir de bağlantılar bölümü ekleyerek, bu konuda çalışma yapmış/yapacak oluşumların çıktılarının linklerini paylaşmaya karar verdik. Bu bölüm her an genişlemek üzere, katkılarınızı bekliyor.
Üstte de belirttiğimiz gibi, birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. Bu güncellemenin üzerine düşünmeye başladığımız ilk andan bu yana, çok fazla oluşumdan çok fazla şey öğrendik. Bu sürecin daha sonlanmadığını, bu güncellemenin siz okuyucuyla buluştuğu anda daha fazla yeni ses çıkacağını biliyoruz. Bu nedenle bu güncellemede bir değişiklik yaptık ve dosyayı bir süre daha açık tutmaya karar verdik (İnternet yayını olmanın güzel yanı da bu olsa gerek). Okudukça, düşündükçe aklına söyleyecek bir söz gelenler hala güncellemeye dahil olabilirler. Ayrıca bu güncelleme için küçük, insanlık için büyük bir şeyi daha fark ettik: Daha fazla konuşmaya ihtiyacımız var. Daha fazla dertleşmeye, birbirimizi dinlemeye, iş ya da sergi açılışları haricinde birbirimizi görmeye ve açık olmaya ihtiyacımız var. İnisiyatifleri geliştirecek, ayakta kalmasını sağlayacak en önemli şey iyi niyetli ve güçlü bir iletişim.

 

(Yazının ana görseli: Erdem Varol)