Kesinlikle öznel, fakat son derece samimi bir yazı dizisi

#Tıkanma
Orta Format
Hakkında Diğer Yazıları

What three words describe your writing process?

Panic, panic, hope.*


 

Üretmek denen göz alıcı eylemin birçok sebepten sıklıkla tıkandığı aşikâr. Bunun nedenleri ve çözümleri üzerine düşünürken mistik bir ilham perisinin arkasına saklanmak çoğu zaman yanlış, nadiren de eksik olacaktır. 

Rollo May, Yaratma Cesareti'nde yetenek ile yaratma edimi arasındaki farkı ortaya koyarken,  yaratmayı yeni bir toplum modelinin bulunmasına dek gidebilecek zorlu bir yol olarak betimliyor. Yeteneğin tanımı ise bir potansiyeli, bir karşılaşmayı yarıda kesen bir yaratma illüzyonu.

Yani aslında birisi için ilişkinin cicim ayı, diğeri için ise yıllanması diyebiliriz. Yahut (biraz acımasız da olsa) biri yüksek not alınan sınav kâğıdını bundan mutlu olacak kişiye göstermekken, diğeri tez yazmak gibi. Nasıl tez yazmak yalnızca ortaya konan ürünün kendisiyle sınırlı kalmayıp o süreç boyunca kendini maddi olarak ayakta tutmak, araştırma fonları kovalamak, saha araştırmalarına çıkmak ve bu araştırmalar için gerekli izinlerin peşinden koşmak, danışmanla orta yol bulmaya çalışmak ve jürinin karşısına çıkmak gibi görünmeyen emekleri de içeriyorsa; yaratma süreci de hem kişisel hem de sosyal ve kültürel birçok etken barındırıyor.

Sanatçının tıkanmasında kendini disipline edememe, üretilen fikrin gerçekleştirilme sürecini iyi planlayamama, motivasyonu yüksek tutamama, zorluk karşısında başarı ihtimali daha fazla olan alanlara yönelme gibi ilk anda akla gelen bireysel nedenler söz konusu olabilir. Ancak bunların yanı sıra, özellikle Türkiye'de bir meslek ya da gelecek planı sayılmayan sanatçılığın yalnızca bireysel bir haz noktasında görülmesi de yeni bir handikap yaratıyor. Bu sürecin sanatseverler tarafından romantize edilmesi ise sanatçının üzerine bir kat daha yük bindiriyor. 

Galeri ve kurumların kendini ispatlamış sanatçı arayışında olması, üretim sürecinin ilk yıllarında olan bir sanatçıda kendini ispatlamanın ne demek olduğuna dair soru işaretleri bırakıyor. Sanat piyasası dinamiklerinin içine dahil olamayan sanatçılar, üretimlerini paylaşabilecekleri bir mecra bulamıyor ya da bulmaları durumunda seyirci/galerici/koleksiyonerler tarafından fark edilemiyor. Bu dar çevrenin içine giremeyen sanatçı bir süre sonra üretime neredeyse küser hale geliyor. 

Sanatçıya destek fonlarının ve gelir yollarının bu denli az olduğu bir alanda, sanatçılar kendilerini ekonomik olarak güvende hissetmiyor, üretimleri üzerinden gelecek planı kuramıyor ve vakitlerini geleceklerini daha berrak biçimde görebilecekleri meslek kollarına bölüştürmek zorunda kalıyor. 

Endüstriyel sanat kurumlarının ve sosyal medyanın getirdiği daimi bir üretim illüzyonu; demlenme süreçlerini zorlayarak uzun soluklu çalışmalar üreten sanatçılarda kaygı hissinin ortaya çıkmasına neden oluyor. 

Ve her şeyin ötesinde, bütün dünya daha önceki hiçbir deneyimimize benzemeyen günlerden geçiyor. Çoğumuzun üretim algısı, öncelik verdiği konular iki ay öncesinden gitgide uzaklaşıyor. Sağlık konusundaki endişelerin yanı sıra, hiçbirimizin şaşırmadığı üzere, Türkiye hükümeti bu dönemde sanat sektörüne yönelik bir destek paketi uygulamadı. Hâlihazırda güvencesiz durumda olan sanat emekçileri, daha büyük bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıya.  

Yukarıda bahsettiğimiz nedenler tanıdık geliyor olabilir, yahut bazılarımız onları konuyla alakasız da görebilir. Bu yazı dizisiyle amaçladığımız şey de bütün bunları sorgulamak: Üretmekte yaşadığımız sıkıntıların altında neler yatıyor? Zira çoğumuzun dönem dönem içine düştüğü kaygı dolu, soyut ve tanımsız bir duraklama dönemi söz konusu ve belki de bunun nedenleri üzerine daha somut sözler duyar, birbirimizi daha çok dinlersek çözmek de daha kolay olacaktır. Belki de tablo bizim öngördüğümüz kadar karanlık değildir.  

Tıkanma üzerine olan bu yazı dizisi 1 Ağustos tarihine dek devam etmeyi ve her pazar yeni bir paylaşımda bulunmayı hedefliyor. Sizlerin de tıkanma konusuna, yahut bu konunun etrafında dönen diğer konulara dair sözleriniz, görselleriniz, önerileriniz, fikirleriniz varsa mail@ortaformat.org'da buluşmaktan çok mutlu olacağız. Fikirlerinizi içeren kısa bir metin ya da sorularınızla kapımızı çalın, bekliyoruz.

(Mayıs 2020)

* 73 Questions with Phoebe Waller-Bridge videosundan: https://youtu.be/D3mmqLVi_QQ