Eleonas, Kentin Bilinçsizliğine Dair…

#24
Zissis Varsamakidis
Hakkında

İnsan yaşamının sürdürülebilmesi için oksijen ve besini sağlayan orman, tarla ve bostanların bir şehrin vazgeçilmezi olması gerekirken; daha fazla insanın şehre dahil edilmesi ve rantın artırılması için yok ediliyorlar. Daha fazla insan; daha az temiz hava, daha az taze gıda… Burada bir çelişki olduğu aşikar, ama kimse görmek istemiyor mu?

Ülkemizdeki bu çelişkili hali gösterenler gibi, Zissis Varsamakidis de Yunanistan'da yaşanan benzer bir sorunu ve mimariyle olan ilişkimizi dile getiriyor. Tam olarak sınırları belli olmamakla beraber bir zeytin ağaçları bölgesi, ağaçlara zarar verilerek şehir alanı haline getirilmeye başlanmış. Bu bölgede yer alan ve hali hazırda var olan binalar ise dönüşerek yer almaya devam edecekmiş.

Varsamakidis, burada yaşanan dengesiz bir durumdan bahsediyor. Mimarlığın bile olmadığı zamanlarda, insanların temel ihtiyaçlara göre barınaklar kurduğunu ifade ediyor. Burada yer alan yapılar da zeytin ağaçları ile kaplı iken "ihtiyaç" bazında oluşmuştu, oysa yeni yapılaşmanın nedeni tamamen "arzu". Dolayısıyla bu iki yaklaşım pek de örtüşmüyor.

Varsamakidis, bölgenin gündüz kaotik bir kalabalık içinde olduğunu, geceleri ise hipnotize edici bir yere dönüştüğünü söylüyor. Bu nedenle gece fotoğraflamayı tercih etmiş. Gecenin karanlığı içinde inşaatların ve sokakların güçlü aydınlatmaları gerçeküstü sahneler ortaya koyuyor. Maalesef arzunun en temel ihtiyaçmış gibi gösterildiği bir illüzyonun içerisinde bu masalsı sahneler bile daha gerçekçi desek yeri.