Söyleşi: Fehras Publishing Practices

#23
Fehras
KABA HAT

Kısa süre önce yayımlanan kitabınız "When The Library Was Stolen" (Kütüphane Soyulduğunda) ile başlamak isteriz. Kitabın konusu bir kütüphane soygunu, bize biraz bu kütüphanenin sahibi Abd Al-Rahman Munif'ten bahseder misiniz? Munif'le ilk olarak nasıl karşılaştınız, bu karşılaşmada nelerden etkilendiniz?

2015'in Mart ayında yazar ve romancı Abd Al-Rahman Munif'in (1933-2004) şahsi kütüphanesinin ufak bir kısmı Şam'daki evinden çalındı. Çok sayıda Arap medya platformunda soygunu gerçekleştiren kişiye kayıp kitaplar ve elyazmalarıyla ilgili sorular yöneltildi. Kayıplara karışan eser miktarı bir röportajdan diğerine değişiyordu. Soygun, yazarın eşi Suad Kawadri yurtdışındayken gerçekleşti. O sırada evlerinde, Suriye'deki çatışmalardan ötürü yerinden edilmiş aile dostları kalıyordu. Soygundan aylar sonra Suad Kawadri tarafından yapılan bir basın açıklaması ve ardı sıra gelen bir dizi röportajla beraber dava kamuya açılmış oldu. Soygunun belli bir sembolizmi barındırdığını söyleyebiliriz. Bu nedenle, kütüphanedeki tüm yayınları belgelemeye karar verdik. Fehras adına ilk adım, Suad Kawadri'nin izniyle, fotomuhabir Al-Mahd Shubat'tan Munif'in özel kütüphanesinin her bir parçasını belgelemesini istemek oldu. Ayrıntılara hakim olabileceğimiz 407 fotoğrafı temel alarak kütüphanenin şu an yaklaşık 10.000 civarında eserden oluştuğunu tahmin ediyoruz; kitaplar politikadan ekonomiye, İslam öncesi Arapça şiirden tarih, sanat, felsefe yapıtlarına uzanan geniş bir yelpazede seyrediyor. Bunlara ek olarak sözlükler, lugatlar, bilim ve arkeoloji dergilerinin yanı sıra askeriye ve edebiyat alanında çalışmalar, yabancı dillerde çeşitli yayınlar yer alıyor.

Abd Al-Rahman Munif, 1933 yılında Ürdün'de dünyaya geldi; babası Suudi, annesi Iraklıydı. Çocukluk anılarını şekillendiren ilk yer Amman şehriydi, sonrasında hukuk okumak için Bağdat'a gitti. 1952'de Bağdat Paktı'nın imzalanmasıyla gerilen politik ortam sebebiyle Kahire'ye taşınmak zorunda kaldı. 1975'te Kahire Üniversitesi'nden hukuk diplomasını aldı; Belgrad Üniversitesi'nde eğitimine devam etti, "Prices and Marketing" başlıklı doktorasını Petroleum Economics'te tamamladı. İleriki aşamalarda, politik görüşleri nedeniyle Suudi vatandaşlığından men edildi, bu sebeple Suriye vatandaşlığına geçti. Geçmişte pek çok Arap ve Avrupa başkentinde yaşadıktan sonra romanlarına yoğunlaşmak üzere 1980'lerde uzun bir dönem için Paris'e yerleşti. 1987'nin başlarında, yayımlanmış eserlerini de yanına alarak Şam'da yaşamaya başladı, kitaplarını buradaki özel kütüphanesine dahil etti.

Kitapların Munif'le beraber bir Arap şehrinden diğerine seyahat etmesi fikri, bize bilginin hareketi hakkında doğrudan ve sembolik olarak bir şeyler söylüyor. Buradaki çeşitlilik ve seçilen iş silsilesi, geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında Arap dünyasındaki yayın pratiği ve hareketine ayna tutuyor. Kütüphane, Arap dünyasından yayıncıların epistemolojik üretimlerinin köklü tarihine dair bir görü kazanmamızı sağlıyor, kritik öneme sahip politik ve toplumsal değişimlerin yaşandığı sırada yayın pratiğinin durumunu ve yayıncılığın nasıl yürütüldüğünü gösteriyor. Doğu Akdeniz'in değişken haritasından bu manzaraya baktığımız zaman Munif'in kütüphanesi Bağdat, Beyrut, Kahire ve Şam'daki çeşitli yayınevlerini imliyor. Bu yayınevlerinin bir kısmı artık yok, ideolojik nedenlerle kurulmuş ve sonrasında kaybolmuşlar. Örneğin, The Center, 1983 yılında Lefkoşa'da, Irak Komünist Partisi üyesi yayıncı Fakhri Karim tarafından kurulmuştu. Karim 1970'lerin ikinci yarısında Irak'taki Saddam Hüseyin rejiminden kaçıp Beyrut'a gelmişti. Ancak Lübnan İç Savaşı ve 1982'de Beyrut'un İsrail ordusu tarafından işgal edilmesi nedeniyle yayıncılık faaliyetinden alıkondu. O dönemde Beyrut'a yerleşen diğer Arap yayıncılar gibi Kıbrıs'a taşınmak zorunda kaldı,  Arap yayıncılık pratiği de burada kendini göstermeye başladı. CSRS Marksist kuramlarla yakından ilgiliydi ve emperyalizm karşıtı felsefe, politika, ekonomi kitapları yayımlıyordu. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla The Center, Arap Marksist yazarların bir araya geldiği bir mekan halini aldı. 1994'te yönetim merkezi, Karim'in Dar Al-Mada ("Magnitude Books") yayınlarını kurduğu Şam'a taşındı. Suriye Baas Partisi'nin, Irak Baas rejimiyle arasındaki zıtlaşmadan istifade etti. Dar Al-Mada, Iraklı bir göçmen tarafından kurulup Suriye'deki en büyük özel yayınevlerinden biri haline geldi. Irak diasporasından yazarların ve daha geniş çapta Arap yazarların eserlerini yayımlamaya yoğunlaştı. CSRS 1990'larda adım adım kapanma noktasına geldi, Dar Al-Mada da yayıncılık faaliyetlerine son verdi, ta ki 2003'te Saddam'ın düşüşünün ardından Bağdat'ta dev bir yayın ve medya kuruluşu olarak yeniden ortaya çıkana dek.

Bu hikayeden hareketle içeriği oluşturan malzemeyi kitaba katarken nasıl bir yol izlediniz?

Fotoğrafları yorumlamak ve kütüphanenin algısal dünyasına girmek adına yapılan ilk denemelerde; Fehras bu fotoğrafları "When The Library Was Stolen" ismiyle Berlin'de sergilemişti (2015). Görseller, kütüphane arşivinin sistematik bir dizin olan halinden vazgeçiş noktasıydı. Kitap sırtlarından edinebildiğimiz bütün bilgiyi çekip çıkardık ve eksik olan bilgileri araştırdık. Ardından da bütün edindiklerimizi bir listeye döktük: başlık, yazar, yayıncı, yayın yılı, yayın yeri, boyutlar, sayfa sayısı, yayın türü, seri başlığı, sayı, bölüm, ay, yıl, sayı, konu, orijinal dil, çevirilen dil, yayıncının bibliyografi bilgisi, dijital kopya, yayınevinin kuruluş yılı ve yayıncı hakkında bilgi kaynağı.

Yayın listelerini belgeleme ve sınıflandırma sürecinde, kütüphane içeriğinin birçok saklı yönü de ortaya çıkmaya başladı. Düşündük ki projemiz yalnızca -herhangi bir kurumun yapabileceği düzeyde- Munif'in şahsi kütüphanesinin belgelenmesi ve korunmasıyla sınırlı kalmamalı. Bunun yerine kütüphanenin, çağdaş ve güncel yayınların, dahası yayın üretmeye yönelik birçok konunun araştırmasına girişilmeli. Kendi çalışma alanımıza devam ettik ve bu arşivi, birbiriyle örtüşen üç temaya odaklanarak baştan inceledik. Sorgulamamızı şahsi kütüphaneler ve entelektüel göçüne yoğunlaştırdığımızda ilk olarak şahsi Arap kütüphanelerini ve bunların bir yandan aykırı yapılarını, diğer yandan çeşitli tarihsel dönemlerde düşünmeyi, üretimi, eleştiriyi teşvik eden kültürel bir alan oluşlarını araştırdık.

Munif'in kütüphanesi; Arap Kütüphanesi ve onun entelektüellerle bağının araştırılması anlamında bir hammadde ve başlangıç noktasıydı. Dahası, kütüphanedeki yayınlar arasında da sembolik bir ilişki vaat ediyordu. Kitap, şahsi Arap kütüphane arşivlerinin birçok perspektiften okumasını sunuyordu. Bu durum, belgeleme sürecini hem kişisel hem de bilimsel tecrübelerle işliyordu. "When The Library Was Stolen", üç bölümden oluşan bir kitap. İlk bölüm için seçilen metinler, üç konuya odaklanıyor: bir alan olarak kütüphane, yayınların arşivlenmesi ve Doğu Akdeniz/Kuzey Afrika bölgesindeki yayıncılık yöntemleri. İkinci bölüm, Munif'in kişisel kütüphanesinin fotoğraflarını içeriyor. Bunlar, kitabın içeriğinin temelini oluşturan anahtar malzemeler. Son bölüm ise kütüphanedeki yayınları listeleyen bir katalog içeriyor. Kitabı, geçtiğimiz Haziran'da, Berlin'de bir sergiyle beraber yayınladık. Sergi; istatistiksel yorumlar ve fotoğraflar eşliğinde, Munif'in kütüphane/arşivinin bir yeniden okumasını sunuyordu. Bu araştırma, kütüphanedeki yaklaşık 10.000 yayının kategorize edilmesi ve belgelemesi sonucunda oluşan döküme dayanıyor.

Villa Romana 1

»Disappearances. Appearances. Publishing« (Kayboluşlar. Belirmeler. Yayıncılık) sergi görüntüsü, 2 projeksiyonla beraber masada istatistik veri, Fehras Publishing Practices, Villa Romana, Floransa, İtalya, 2017

 

Villa Romana 2

»Disappearances. Appearances. Publishing« (Kayboluşlar. Belirmeler. Yayıncılık) sergi görüntüsü, 2 projeksiyonla beraber masada istatistikler, Fehras Publishing Practices, Villa Romana, Floransa, İtalya, 2017

 

Villa Romana 3

»Disappearances. Appearances. Publishing« (Kayboluşlar. Belirmeler. Yayıncılık) sergi görüntüsü, 2 projeksiyonla beraber masada istatistikler, Fehras Publishing Practices, Villa Romana, Floransa, İtalya, 2017

 

Villa Romana 4

»Disappearances. Appearances. Publishing« (Kayboluşlar. Belirmeler. Yayıncılık) sergi görüntüsü, masada istatistikler, Fehras Publishing Practices, Villa Romana, Floransa, İtalya, 2017

 

Villa Romana 5

»Disappearances. Appearances. Publishing« (Kayboluşlar. Belirmeler. Yayıncılık) sergi görüntüsü, katalog sayfaları, çerçevelenmiş hikayeler, ve bir okuma masası, Fehras Publishing Practices, Villa Romana, Floransa, İtalya, 2017

 

Villa Romana 6

»Disappearances. Appearances. Publishing« (Kayboluşlar. Belirmeler. Yayıncılık) sergi görüntüsü, katalog sayfaları, çerçevelenmiş hikayeler, ve bir okuma masası, Fehras Publishing Practices, Villa Romana, Floransa, İtalya, 2017

 

 

Kitaplarınızı ne şekilde yayımlıyorsunuz? Fonlama, yayınevleri, dağıtım gibi konularda neler söyleyebilirsiniz? Sizce basılı malzeme üretimi için sürdürülebilir bir model var  mı ya da sizin uyguladığınız bir model?

Öncelikle yayınevi olarak Fehras Publishing Practices, bu mecrayı sadece basılı ya da kayda geçirilmiş malzeme bağlamında değil, okumalar, performanslar, seminerler, konuşmalar, karşılaşmalar ve sergilerin de dahil olduğu bir ihtimaller bütünü olarak tanımlıyor. Dolayısıyla yayıncılığı, küratoryal ve performatif bir etkinlik olarak okumak mümkün; bunu sadece malzemeye dair seçimlerin oluşma şekilleri bakımından değil bu içeriği gösterime sokma şekliyle de ortaya koyuyor. Eğer yayınımız sanat yapıtı veya basılı malzemenin üretildiği bir sergi formatındaysa şu ana kadar bunu gerçekleştirmemiz kurumların kültür fonlarına bağlı oldu. Örneğin, "When The Library Was Stolen" isimli kitabımız için Berlinli bir kurum kaynak sağladı. Dağıtım işi de bizim tarafımızdan ve kitapları Arap ülkelerinde piyasaya süren Lübnan'daki Dar Al-Tanweer yayınları tarafından gerçekleştiriliyor. Şu an yayın mecrasında sürdürülebilir bir modelden bahsetmek kolay değil, çünkü halihazırda kitapların maliyetini karşılama ve dağıtım süreçlerinde pek çok zorlukla karşılaşıyoruz. Sürdürülebilirlik meselesi, her geçen gün daha da önemli bir hale geliyor ve kendimize şunu soruyoruz: Birçok ülkede kültür fonları adım adım kesintiye uğruyorken bağımsızlık mertebesine hangi ölçüde ulaşabiliriz?

 

Sharjah Bienali 1

Sergi görüntüsü "Bilingual Camel" (İki Dilli Deve), 35 adet iki dilli sanat yayınını taşıyan kütüphane heykeli, Fehras Publishing Practices, Sharjah Bienali 13, 2017

 

Sharjah Bienali 2

Sergi görüntüsü "Bilingual Camel" (İki Dilli Deve), 35 adet iki dilli sanat yayınını taşıyan kütüphane heykeli, Fehras Publishing Practices, Sharjah Bienali 13, 2017

 

"Mirroring Language, Extended Dictionaries" (Dile Ayna Tutmak, Genişletilmiş Sözlükler) özellikle çeviriye dair bir iş. Çeviri meselesine ve Arapça içerikleri bir bağlamla beraber ortaya koyma nedenlerine ilişkin düşüncelerinizi duymak isteriz. (Bu soruyu kullandığınız malzemeyi oluşturan -Arapçaya veya Arapçadan- çeviri metinler ve orijinal Arapça metinler etrafında düşünebiliriz.)

Fehras'ı kurduğumuz andan itibaren hem yayın hem sanat pratiğimizin temel parçaları olarak Dil ve yazma eylemi işlerimizde esaslı bir role sahip oldu. Yayınevine dair ilk fikirlerimizi oluşturup bunları yazılı bir metin halinde ortaya koyarken kendimize şunları sorduk: Hangi dilde üretmeli, yazmalı ve yayımlamalıyız? İşlerimizin izleyicisi ve okuyucusu kimdir? Ve kullandığımız dilin; üretimimizin doğası, kaynağı, gerçekleştiği yer ile kurduğu ilişki nedir? Almanya'da yaşamanın, sürekli dil ve dile dair bilgiyi dolaşıma sokmanın fikirlerimizi Almancadan Arapçaya tercüme etmeyi gerektirdiğinin bilincindeydik. Dolayısıyla yayın alanında dilin sahip olduğu güç ve çeviriye dair niyetlerimiz büyük önem kazandı.

Bu şekilde, "geçtiğimiz yıllarda yükselişe geçen Arap kültür-sanat kurumları bağlamında modern Arapçanın dönüşümüne" eğilen "Mirroring Language, Extended Dictionaries" adlı projeyle işe koyulduk. Bu iş, geçtiğimiz on yıl zarfında Doğu Akdeniz/Kuzey Afrika bölgesindeki Arap sanat kurumları tarafından çıkarılan iki dilli sanat yayınlarının geliştirdiği dil kullanımının ortaya çıkışıyla ilgilenir.  Sözkonusu araştırma biçim, terminoloji ve söz dizimi düzeyinde meydana gelen değişimi incelemeyi amaçlar; iki dillilik, kurum, çeviri, çeviri yöntemleri ve amaçları ile kültürel birikim oluşturma düşüncesi etrafında yapılanır. İki dilli sanat yayınları üretmenin ekonomisi ve pratiğini, çeviri ve kültür sözlükleri yapımının tarihsel deneyimleriyle bir araya getirir. Doğu Akdeniz/Kuzey Afrika bölgesindeki güncel sanat üretimini yöneten hareket ağlarını anlama amacıyla kültür kurumlarının dil kullanımını şekillendirirken oynadığı role dikkat çeker.

Bugün sanat yayınları sergi, toplantı, seminer gibi etkinliklerin çoğuna eşlik ediyor. Sanatçıların tanıtılması ve projelerin belgelenmesi noktasında bu yayınlar en önemli kurumsal stratejilerden biri haline geldi. 1960-70'li yıllara baktığımızda sanat yayınları daha ziyade kurumsal eleştiri amacıyla kullanılan araçlar konumundayken bugün bunlar bizzat birer kurumsal araç haline geldi.  Yayınların işlevi proje ve sergileri belgelemek, kurumsal üretim makinesine besin ve yakıt sağlamak. Bu sebeple, Mirror... projesi bizim bakış açımızdan dil ve bilgi üretme bağlamında sanat yayınlarının rolünü, kültür sahasını kaplayan iktidarın yapısı dahilinde sorguluyor.

 

"Sabunlu Postmodern Banyosuyu", 24', video kareleri, Fehras Publishing Practices, Sharjah Bienali 13, 2017

 

Bu güncelleme için seçtiğimiz kavramsal çerçeve, büyülenmeyi kaybetme ve yeniden kazanma ile beraber yıldızsızlaşma etrafında şekilleniyor. Bu kelimelerin uyandırdıklarıyla arşivinizden birkaç görsel seçmek ister misiniz?

 

01 Abn Rushed (Averroes), elinde kitapla, "Al Masser"den film kareleri, Yussef Shahin, 1997

02 Sokak kütüphanesi, Al-Azbakiyya, Kahire, 2015

03 Al-Dahabi kitapçısı, Şam, 2014

04 Sokak kütüphanesi, Al-Halboun, Şam, 2017

05 Abd Al-Rahman Munif'in kişisel kütüphanesinden fotoğraflar, Şam, 2015