Anıların Hayaletleri

#19
Tuna Uysal
Hakkında
Orta Format
Hakkında Diğer Yazıları

"Anıların Hayaletleri", Tuna Uysal'ın kayıt eylemi ve bellek üzerine düşündüğü projesi.

Serideki fotoğraflar, teknolojinin sağlayabileceği keskinliğin yerine, katmanlarla/ışıkla bozulmuş. Bu nedenle kaydedilen görüntülerin bir kişiye duruma işaret etmekten ziyade, oluşturduğu muğlaklıkla izleyicisine farklı hisler bıraktığı aşikar.

Uysal, proje metninde kayıt etmek isteiğinin bin yıllardır insanların zihnini meşgul ettiğini ve amacın bir tecrübe aktarımı olduğunu belirtiyor. Neticede bu birikim, uygarlığın oluşmasında, gelişmenin hep daha önceki edinilen bilgilerin üzerine eklemelerle ilerlemesini sağlıyor.

Kayıt anlayışının sürekli değiştiğini de hatırlamak gerekiyor. Kayıt mecraları ulaşılabilir oldukça bir şeyleri kaydetmek giderek kolaylaşıyor ve durum bir tecrübe aktarımından ziyade kişisel anıların sabitlenmesine dönüşüyor. Bu bir zamanlar metinle iken, artık fotoğraf ve video gibi görüntüleme yöntemleri de baskın bir biçimde hayatın içinde.

Uysal'ın bu konuyu Henri Bergson'dan bir alıntı ile açıyor ve sorularını sıralıyor: "Kayıt süredir. Süre ise "özünde bellektir, bilinçtir, özgürlüktür" ve bellek de  "geçmişin şimdi de saklanması ve birikmesidir"*

Kayıt, sürenin birikimi ve bu yolla belleğin oluşturulmasının merkezinde yer alır. Peki belleğin özünde yer alan nedir? Kaydın güvenirliği mi yoksa insan olarak bilincimizin edindiği tüm deneyimler mi? Kayıt kabiliyetleri geliştikçe belleğin yetenekleri köreliyor mu yoksa daha da zenginleşiyor mu?"